Çocuklarda Sosyal ve Duygusal Gelişim
Çocuklarda ve Ergenlerde Sosyal ve Duygusal Gelişim
Sosyal ve duygusal gelişim, çocuk ve ebeveynleri arasındaki bağ ile başlar. Birincil bağ genellikle anne ile olur. Babaların bebek bakımına artan katılımı ile babalara bağlanmanın da arttığı görüldü.Bağlanma, doğumdan sonra anne ve çocuk arasındaki ilk bakışla başlar. Bu, çocuk ve birincil bakıcılar arasındaki bağlanmayı oluşturan süreci başlatır. Sağlıklı bağlanma, çocuğa güvenlik duygusu sağlaması açısından çok önemlidir. Daha öncelerde, yaşamın ilk aylarında bu bağın oluşması gerektiği sanılıyordu. Ancak bu bağın, evlat edinen ebeveynler ve daha sonra evlat edinilen çocuklar arasındaki bağda gözlemlendiği gibi, çocuğun gelişiminin sonraki aşamalarında oluşabileceğini biliyoruz. Bir çocuk aç olduğunda, bezini kirlettiğinde veya güvensiz hissettiğinde, ağlayarak iletişim kurar.
Temel güven duygusu inşası için ebeveyn, çocuğun neye ihtiyacı olduğunu anladığında ve ihtiyacı karşıladığında gerçekleşir.Ve bu sayede çocuk güvende hisseder.
Yavaş yavaş, ebeveynler çocuğun ağlama tarzları arasındaki farkları anlamaya başlar. Böylelikle çocuğun fiziksel veya duygusal ihtiyacına daha hızlı ve sakin cevap verebilir. Bu durum, ebeveynin çocuğa uyum sağlamaya başlamış olduğunu gösterir. Ebeveynlerin, çocuklar büyüdükçe ve geliştikçe, onların benzersiz ihtiyaçlarına ve özelliklerine uyum sağlaması çok önemlidir. Böylece onlara anlayış, güven ve rehberlik ile uygun bir şekilde cevap verebilir. Duygularını bağımsız olarak yönetmeyi ve düzenli hale getirmeyi öğrenmelerine yardımcı olabilirler. Çocuklar mizaçlarına bağlı olarak duyguları düzenleme yeteneklerinde farklılık gösterirler. Ancak ebeveynlerinden destek aldıklarında veya başa çıkma becerilerini öğrendiklerinde, bu becerilerde daha iyi olurlar.
Sosyal duygusal gelişimin bir başka yönü de benlik kavramı ve benlik saygısının oluşumudur.
çocukluk döneminde çocuklar başkalarının tepkilerine çok uyumludurlar. Gülümsemek onlara doğal gelir. Bir ebeveyn çocuğun yaptığı bir şeye gülerse, çocuk da güler ve yaptığı şeyi tekrarlamaya başlar. Ebeveynlerinin kaşlarının çatıldığını veya sinirlendiğini görürlerse geri çekilirler. Bir beceri öğrenmek için mücadele eden veya yardım isteyen çocuklara aileleri tarafından destek verilmelidir.Ve bu sayede beceriye hakim olana kadar denemeye devam ederler. Kendilerini güvende hissederler ve yeni şeyler denemeleri daha olasıdır. Öte yandan, çocuğa “Bu kolay bir beceri, senin problemin ne?” derseniz ve herhangi bir yardım sunmazsanız büyük olasılıkla hayal kırıklığı yaşayacaklar ve beceriksiz olduklarını düşünecekler.
Desteklenmeyen ve cesaretlendirilmeyen çocuklar büyük olasılıkla yeni görevlerden kolayca vazgeçecek ve kendilerine, çevrelerine karşı öfke gösterecektir.
Herhangi bir şeyi yapmayı denemeyi bile reddedebilirler. Böylece, desteklenen çocuk olumlu bir benlik kavramı oluştururken, diğeri olumsuz bir benlik kavramı ve düşük benlik saygısı geliştirir.Sosyal, duygusal gelişim aynı zamanda ahlaki bir kodun geliştirilmesini de kapsar. Çocuklar yavaş yavaş çevrelerinde hangi davranışların kabul edilebilir olduğunu ve hangi davranışların kabul edilemez olarak görüldüğünü öğrenirler. Geri bildirim, davranışın neden kabul edilemez olduğunu ve belirli bir durumda beklenen davranışın ne olması gerektiğini içerdiğinde çocuklar hızlı bir şekilde öğreneceklerdir. Çocukların bu becerileri geliştirme yeteneği büyüdükçe ve geliştikçe değişir. Ebeveynler çocukların yaşına göre yapması gerekenleri bilmelidirler. Ve çocuklardan daha fazlasını istememelidirler.
Çocuklar doğal olarak sosyaldir. Sosyal ipuçlarını bazı çocuklar diğerlerinden daha iyi alıyor görünebilir.Ebeveynler sadece sosyal etkileşimi teşvik etmekle kalmamalı, aynı zamanda çocuklarıyla sık sık sosyal etkileşime girmelidir. Çocukları yeni sosyal durumlar için hazırlamalı ve onlara uygun şekilde nasıl etkileşimde bulunacaklarını öğretmelidirler. Çocukların sosyal çevrelerinden beklenen davranışları sosyal olarak kabul edilmeleri için öğrenmeleri gerekebilir.Bazı çocuklar için, bunlar neredeyse doğal olarak gelirken, diğerleri yardım ve cesaretlendirmeye ihtiyaç duyacaktır. Ebeveynin desteği bu noktada çocuğun geleceğini etkileyecektir.
Yazımızı faydalı bulduysanız, ”Öğrencilere Umut Aşılamanın 6 Yolu” adlı diğer yazımızıda okuyabilirsiniz.
