Dayanıklı Çocuklar Yetiştirmek İçin Harika Basit İpuçları
Çoğu ebeveynin dayanıklı çocuklar yetiştirmekte karşılaştığı en büyük mücadele, bunu yanlış yoldan yapmasıdır. Sürekli araya giren, yardım eden ve liderlik eden ebeveynler varsa çocuklar bu önemli yaşam becerisi olan dayanıklı olma özelliğinde ustalaşamazlar.
Dayanıklılık Tam Olarak Nedir?
Dayanıklılık, kendine olan güven duygusudur. Zor durumlar karşısında güçlü olabileceklerine, en iyi davranış biçimini bulabileceklerine ve durumu yönetebileceklerine olan inançtır. Bu anlamda rahat olan çocuk, her durumda mümkün olan en sağlıklı çözümü bulmaya çalışan bir problem çözücü ve yaratıcı bir düşünürdür. Dayanıklılık, birçok beceri gibi bazı insanlara daha kolay öğretilen bir özelliktir. Ayrıca her çocuğa aşılanabilecek bir kabiliyettir.
İhtiyaç ve İstek Arasındaki Farkı Öğretin
Pek çok çocuk, belirli bir yerde uyumaları veya bazı şeyleri belirli bir şekilde yapmaları gerektiğini düşünerek kendi küçük dünyalarına kapılırlar. Çocukları konfor alanlarının dışına itmemiz önemlidir. Çocuklarınızı onları zorlayan şeyler yapmaya davet edin. Onlar ve sizin için zor olacak ama küçük adımlarla ilerleyin. Onlara gerçekten ne kadar güçlü olduklarını gösterin.
Risk Almalarına İzin Verin
Başarısızlığa mahkûm olduğuna inandığınız bir şeyi çocuğunuzun yapmak istemesi çok zor. Ama izin vermek zorundasınız. Örneğin, onlar için bir felaket olacağını düşündüğünüz bir spora başlamak istiyorlarsa onlara ne olursa olsun tüm dönemi bitirene kadar denemeleri gerektiğini söyleyin. Ancak yaşanabilecek her türlü durum için de yanlarında olun. Bu aynı güvenli bir şekilde araba kullanmak için önce karşıdan karşıya geçmeyi öğrenmek gibidir. Trafiğin akışına ve yolun kurallarına dikkat etmek gibidir.
Yol Gösterici Olun
Bir durumda nasıl idare edileceğini öğrenmek, koçluk gerektirebilecek bir şeydir. Çocuğunuza problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerini öğreterek başlayın. Çocuğunuzun hayatı boyunca ne gibi engellerle karşılaşacağını asla bilemezsiniz. Ancak bir ömür boyu problem çözme ve eleştirel düşünme pratiği yaparsa hayatla mücadele ederken başarıya ulaşmaları daha kolay olacaktır.
Çocuğunuz, kendisine yanlış yapan bir arkadaşıyla nasıl yüzleşeceği gibi belirli bir sorunla karşı karşıya kalırsa durumla başa çıkabilmeleri için yol gösterin. Yaşam boyu deneyimlerinizden öğrenmelerine izin verin. Böylece gerçek dünyada işlerin nasıl olabileceğini ve onlarla nasıl yüzleşeceklerini görebilirler.
Çocuğunuzla konuşurken ve becerilerini geliştirmesine yardımcı olurken ‘nasıllara’ odaklanın. Durumu nasıl yönlendirecekler? Sorunu nasıl çözecekler? Bu zor şeyle nasıl yüzleşecekler? Cevaplarına rehberlik etmeyin, kendi başlarına ne bulduklarını görün.
İpleri Eline Almasına İzin Verin
Onlar problem çözerken ve kendi çözümlerini bulurken geri adım atmak zor olabilir. Çocuklarınızı en doğru ve en iyi olduğunu düşündüğüz çözüme yönlendirmek isteyebilirsiniz. Ama bunu yaparak hayatlarının sahipliğini eline alma yeteneklerini ortadan kaldırırsınız. Bu nedenle, güvenlik ihlali veya gerçekten endişe verici daha büyük bir sorun varsa devreye girmeniz normaldir. Fakat geri adım atmak ve çocuğun kendi çözümlerini bulması için onlara öğrettiğiniz becerileri kullanmasına izin vermeniz gerekir.
EQ’larını Geliştirmelerine Yardımcı Olun
EQ, duygusal zekâdır. Başkalarıyla ilişki kurma ve anlama yeteneğidir. Duygularınıza hakim olmak ve empati kurmak; çocukluk, gençlik ve hatta yetişkinlik boyunca geliştirilen bir şeydir. Çocuklar ayrıca beden dilini ve yüz ifadelerini okumayı da öğrenirler. Bazı çocuklar için bu çok kolaydır, ancak diğer çocuklar bu beceri alanında liderlik yapılmasına ihtiyaç duyabilir.
Onlara; savunmaya geçmeyi (kolları kavuşturma), korku ya da kararsızlığı (göz teması kurmama), kaygıyı (kıpır kıpır olma hali) ve daha fazlasını gözlemlemeyi öğretin. Söylenmemiş ipuçlarını anlamak, sosyal durumlarda onların daha donanımlı ve dayanıklı bir karaktere sahip olmalarını sağlayacaktır. Bunun, başkalarıyla ilişki kurma ve iletişim kurma yeteneği üzerinde dramatik etkileri olabilir.
İlginizi Çekebilir: Deprem Çocukları Nasıl Etkiler?